1906 Doğumlu James Edwin Webb 1961 yılından 1968 yılına kadar NASA’da yöneticilik yaptı. O zamanlar gündemde aya gitmek vardı ve aya iniş görevini tamamlayan apollo görevinden hemen önceki Mercury ve Gemini programları arasındaki kritik insanlı uzay lansmanlarına gözetmenlik yaptı.
Webb, o zamanın teknolojisi ve bilgisi açısından tüm dünya tarafından konuşulacak bir görevi, aya ulaşmayı düşlerken, yıllar sonra insanlığı, içinde bulunduğu evrenin doğuşunu izlemesini sağlayacak olan teleskopa, bir nevi insanlığın gözüne isminin verileceğini bilebilir miydi?
İnsanlığın gözü demek hiçte yanlış sayılmaz. Çünkü James Webb teleskobu, daha gelişmiş merceği ve kızılötesi görüşü sayesinde, Hubble uzay teleskobunun tamamlayıcısı niteliğinde. Ancak James Webb sayesinde daha önce gözlemleyemediğimiz uzaklıktaki galaksilerin kızılötesi görüntülerini görebileceğiz. Daha önce ulaşamadığımız uzaklıkları yaklaştırabileceğiz. Bakışımızı uzağa çevirdikçe, zamanda da geçmişe gidebileceğiz.
James Webb Uzay Teleskobu , kızılötesi astronomiye yönelik bir uzay teleskobudur. Hubble uzay teleskobunun peşinden gönderilmesi içi 1995 yılında tasarlandı fakat işler yolunda gitmedi ve birçok engelle karşılaşıldı. Ee ne de olsa evdeki hesap çarşıya uymaz. Göreve başlama zamanı ileri tarihe ertelendikçe, gelişen teknoloji sayesinde Webb’de gelişmiş teknolojiden nasibini aldı ve daha da iyileştirildi.
Webb 6,5 metre genişliğinde altın kaplama bir aynaya sahip. Kızılötesi ışığı gözlemlemek için ayarlanmış olan 6,5 metrelik bu teleskop, Dünya‘dan neredeyse 1,5 milyon kilometre uzaklıkta yani yaklaşık olarak dünya ile ay arasındaki mesafenin dört katı uzaklıkta yörüngeye yerleştirildi.
Büyük patlama neden gerçekleşti ve büyük patlamadan önce ne vardı bilemiyoruz fakat James Webb sayesinde ilk defa büyük patlamaya çok yakın zamanı gözlemleme fırsatını elde ettik. Webb’in sahip olduğu bu altın ayna, 13.5 milyar ışık yılı uzağı, yani evrenin ilk yıldızlarının oluştuğu zamanı görmemizi sağlıyor.
NASA ve işbirlikçileri Avrupa Uzay Ajansı ile Kanada Uzay Ajansı, resmi internet sitelerinde James Webb teleskobundan beklentilerini şöyle özetliyorlar “Webb güneş sistemimizdeki gizemleri çözecek, diğer yıldızların etrafındaki uzak dünyalara bakacak ve evrenimizin gizemli yapılarını ve kökenlerini, evrenin içindeki yerimizi araştıracak.”
James Webb görevine, uzay zaman dilimine göre, henüz başlamışken, biz insanların gözü olarak bakmaya başladı bile. Gördüğün bu fotoğraf VV 191 gökada çiftinin, Webb’den gelen yakın kızılötesi ışığı ve Hubble’dan gelen mor ötesi ve görünür ışığı birleştirilerek oluşturuldu.
İnsanlık olarak uzaya ilk baktığımızda gözlerimiz çıplaktı. Fakat ilk gözlüğü icat ettik ve bununla da yetinmedik, her fırsatta daha iyi gözlüklerle bakışımızı da keskinleştirdik. Uzayın bu muazzam varlığı karşısında oturup izlemek yerine, gözlemledik. Kendimizi biraz daha geliştirip ilk adımımızı attık, araçlar gönderdik.
Bir çoğumuz günlük işlerimiz arasında kayboluyoruz. Hayatımızın merkezinde kendimiz varken belki gereğinden fazla yüceltiyoruz varlığımızı. Ancak koşturmacadan sıyrılıp gökyüzüne baktığımızda, üstümüzü örten bu uzay çarşafı altında, daha büyük düşünmeyi öğreniyoruz.
Videoyu izlemek için tıkla.
No responses yet